Yeni Ücretli Forum Www.CooKiYiSi.Tk Bekleriz.!
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yeni Ücretli Forum Www.CooKiYiSi.Tk Bekleriz.!

Www.CooKiYiSi.Tk | Mutlaka bekleriz.!
 
KapıAnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı..

Aşağa gitmek 
+2
jeliboncan
Prens
6 posters
YazarMesaj
Prens
Administrator
Administrator
Prens


Erkek
Mesaj Sayısı : 1040
Yaş : 31
Nerden : ÖzGüR FrM Şehri
Aktiflik :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Güç :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Deneyim :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Uyarı Çubuğu :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Takım : Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. F_bahc10
Ruh Halim : Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Images12
Dikkat : >>>| ρєѕιмιѕтρяєηѕ |--- ρяєηѕ&ѕнєηєм'мм<<<
Kayıt tarihi : 19/07/08

Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Empty
MesajKonu: Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı..   Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Icon_minitimePerş. Tem. 31, 2008 8:15 am

Prof.Dr. Osman ÇAKMAK
Kozmoloji kitapları, yaratılışın ilk altı safhasından sonraki dönemin
bütün hususiyetlerini, kâinatın bugün sahip olduğu özelliklere
benzetiyor. Artık madde şekillenmiş ve yüksek sıcaklık altında
atomların karşılıklı ve ahenkli etkileşimi başlamıştır. Atomların
oluşması, moleküllerin teşekkülüne yardımcı olmuş; moleküllerin
birleşmesiyle çok sayıda madde uzayı doldurmuş, uygun fizikî şartlar
altında gök cisimleri şekillenmeye başlamış; güneşler, dünyalar,
gezegenler yaratılmıştır. Altıncı safhadan sonraki tipik özellik,
sıcaklığın 4.000 dereceye varan değeridir. Bu sıcaklık altında bütün
uzay şimdiki gibi karanlık değil, ışıl ışıl parlamaktadır.


Maddenin gaz şeklinde yoğunlaşıp zamanla soğumasıyla yoğunluk değerleri
de artmış ve gittikçe katılaşmaya başlayan maddeden bildiğimiz
gezegenler şekillenmeye başlamıştır. Kâinat tahminen ilk 700 bininci
yılına geldiğinde hâlâ hidrojen ve helyumdan ibaret homojen gaz bulutu
halindeydi. Fakat kâinat bir tek noktaya çöküp tek bir galaksi haline
de gelmedi; milyarlarca galaksi odağı yaratıldı. Pekiyi ne oldu da
kâinat öylece gaz bulutu halinde bekledi? Veya neden tek bir noktaya
çökmedi?
Kozmoloji yıllarca bu soruyu kendine sorarken, 1973 yılında teorik
fizikçi karadelik uzmanı Roger Penrose, "Başlangıç Tekliği ve
Tekilliği" olmak üzere ilk yaratılış gücünü hesaplamaya çalıştı. Bu
Büyük Patlama sonucunda oluşan bir protondan daha küçük mini
noktacıklara rastlandı. Bunlar bir karadelik gibi yıldızların çökmesi
sonucu değil, ilk yaratılış esnasında yaratılmışlardı. Bu kara
noktalar, bir atomdan bile daha küçük olmalarına rağmen bir karadelik
gibi davranıp önlerine çıkan şeyleri yutarlar. Fakat geride iz
bıraktıkları anlaşılmıştır.
Hidrojen ve helyum bulutları bu müthiş çekim odakları etrafında
toplanmış ve milyarlarca galaksinin çekirdeği böylece oluşmuş gibi
gözüküyordu. Bitişik halde bir kozmik çorbadan, gaz bulutundan ibaret
bir noktadan evren açılıyor, şekillenmeye başlıyordu. Kâinat
şekillenirken ona bu şekli ve simayı veren bu büyük dönüşümü Kur'ân da
haber veriyordu: "O inkâr edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta)
göklerle yer birbirine bitişikken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi
sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?” (Enbiya, 30)



Toz ve gaz bulutundan gök sistemlerine




Yıldızlar da canlılar gibi bebeklik, gençlik ve olgunluk çağından sonra
nihayet yaşlanır ve sonunda ölüme gider. Galaksiler arasında "nebula"
adı verilen gaz ve toz bulutları da bulunur ki, bunlar yıldızların
hammaddelerini teşkil eder. Kendi galaksimiz olan Samanyolu'nda gaz ve
tozlar, galaksi merkezinden dışarıya doğru uzanan spiral kollarda daha
çok bulunur.



Uzayda "şok dalgaları" denen bir tesir, yıldızlar arası maddenin, büyük
bulut ve küreler halinde bir araya gelmesine ve yoğunlaşmasına yol
açar. Yıldızların ilk meydana gelişlerinde yoğunlaşan bulutlar, yer
çekimine sebep olmayacak kadar ince yapıdadır. Bu yüzden de, gaz ve toz
bulutlarının, nasıl olup da bir araya gelebildiği ve yoğunlaştığı henüz
tam olarak izah edilmiş değildir.
Bir araya gelerek çöken ve yoğunlaşan bir bulut, milyonlarca yılı alan
bir süreçte sıkıştıkça artan çarpışmalardan dolayı ısınmaya başlar. Bu
çarpışmalar nihayette bulutun ateş alması ve ışıldamasıyla sonuçlanır.
İlk önce kızıl ötesi ve radyo dalgaları gibi ışınlar saçılır.



Yıldız doğarken, gaz kütlesinin dış kısmı çok yavaş; merkez kısımları
ise, hızlı bir şekilde çöker. Bulut yoğunlaştıkça, daha fazla ışık
saçmaya, sonunda kendisini saran karanlık bir toz örtüsü içinde
parıldamaya başlayacaktır. Merkezindeki sıcaklık 10 milyon dereceyi
bulunca nükleer pota ateş alır. Yıldızın parlamaya başlamasıyla
birlikte yeni doğan yıldızın etrafında bir disk oluşur. Bu diskin alt
ve üstünde, zıt yönlerde dışarıya doğru çıkan kuvvetli sıcak gazların
oluşturduğu kuvvetli rüzgârlar yeni doğan yıldızın görünmesini
engelleyen orijinal gaz bulutunun çoğunu alıp götürür. Böylece yıldız,
artık normal teleskopların görüntü alanına girmeye başlar. Yıldız
ortaya çıktıktan ve belli bir yaşa ulaştıktan sonra merkezinde üretilen
enerji, yıldızın daha fazla çökmesini engeller. Bu enerji, madde
çöküşünü durdurmak için yeterli basıncı sağlamaya ve dışarı çıkmaya
çalışır. Böylece yıldız artık denge haline ulaşır.



Normal teleskoplarla, yıldızlar arası gaz bulutlarında doğan yıldızları
göremeyiz. Çünkü uzaydaki gazlar ve sigara dumanındaki tanecik boyutu
mertebesindeki toz bulutları, buluttan geçen ışığı emer. Bu yüzden
bulutları yıldız zemininde koyu silüetler olarak görürüz. Yıldızların
doğuşu, ancak kızıl ötesi teleskoplarla incelenebilmektedir.
Geliştirilmiş bir kızıl ötesi teleskop, ilk defa 1983'te yörüngeye
oturtulan bir uyduya yerleştirilmişti. Bu teleskop, yıldızlar arası
bulutların derinliklerinde saklı binlerce genç yıldızı belirledi.



Yoğunlaşan gaz bulutunun yıldız halini alabilmesi için belirli bir
büyüklükte olması gerekir. Şayet bir araya gelen gaz bulutları
yeterince büyük değilse, farklı bir oluşumla karşılaşırız. Bu defa bir
yıldız değil, gezegenin doğuşuna şahit oluruz. İşte yıldız ve
çevresindeki gezegenler sisteminin teşekkülü böyle cereyan etmektedir:
Bir yandan yıldızlar oluşurken, diğer yandan da onların çevrelerindeki
daha küçük gaz bulutları gezegenleri meydana getirmektedir.
Güneş'imiz de tipik bir yıldız olup, henüz oldukça genç sayılır ve
küçük yıldızlar grubuna girer. Fezada Güneş'in onda biri büyüklüğünde
yıldızlara rastlanabildiği gibi yüz katı büyüklükte yıldızlar da
bulunur. Yıldızlar, Güneş'e göre mukayese edildiğinde, alt uçta
Güneş'ten daha sönük ve yüzey sıcaklığı 3.000 oC olan yıldızlar, ortada
Güneş benzeri, yüzey sıcaklığı 6.000 oC olan yıldızlar, üst uçta ise
30.000 oC'ye ve daha yüksek yüzey sıcaklığına sahip çok büyük kütleli
yıldızlar yer alır.
Kütlesi büyük olan yıldızlar, sanılanın aksine daha kısa ömürlüdür.
Çünkü, bu yıldızların merkezleri daha yoğun ve daha sıcak olduğuna göre
nükleer reaksiyon da o nispette şiddetlidir. Bu yüzden bunlar daha
parlak bir yüzeye sahiptir. Büyük kütleli bir yıldız, nükleer yakıtını
hızlı kullandığına göre yakıtın (hidrojen) daha çabuk tüketecek
demektir. Kütlesi az olan bir yıldız ise, çok az bir yakıta sahip
olmasına rağmen, bunu azar azar kullanır ve daha uzun bir ömür sürer.



Bir gazın basıncıyla sıcaklığı arasında basit bir münasebet olduğunu
biliriz. Kapalı bir kaptaki gazı ısıttığımızda basıncı artacak,
sıcaklığı düşürdüğümüzde ise, basıncı da düşecektir. İşte yıldızın
merkezinde milyonlarca derece sıcaklığı düşünürsek içinde ne büyük bir
basınç bulunduğu tahmin edebiliriz. Buradaki sıcaklığın nükleer
tepkimelerle üretildiğini biliyoruz. Her yıldız, içindeki elementlerin
atomlarını birbirine yaklaştırıp sıkıştıracak bir çekim kuvvetinin
tesiri altındadır. Yıldızın kütlesi büyüdükçe çekim kuvveti de artar.
Dışarıdan içeriye doğru olan bu kuvvet, içeriden dışarıya doğru olan
bir nükleer patlamanın kuvveti ile dengede tutulur. Yıldıza hayatiyet
ve ömrünün devamını sağlayan en önemli reaksiyon, füzyon (çekirdek
kaynaşması) süreciyle hidrojenin helyuma dönüşmesidir. Ama er veya geç
yakıt azalır ve reaktör teklemeye başlar. Bu durumda, basınç desteği
tehlikeye girer ve yıldız kütle çekimine karşı vermekte olduğu uzun
savaşı kaybetmeye başlar.
Yıldızlar, yakıtlarını tükettikçe kütleleriyle orantılı değişik
"ölümlere" maruz kalır. 1,44 sayısı Güneş'in kütlesiyle orantılı olup,
"Güneş'in kütlesinin 1,44 katından küçük olanlar sonunda beyaz ve siyah
cüce; üstünde olanlar ise süpernova, nötron yıldızı ve daha sonra da
bir karadelik haline gelir. Eğer yıldızın kütlesi, Güneş'in kütlesinin
1,44 katından büyükse, böyle büyük yıldızlar cüce olarak kalmaz. İç
sıcaklıkları ve yoğunlukları daha da yükselir, demir, nikel, krom,
kobalt haline gelmiş olan yakıt artık yanamaz. Sıcaklık ve basınç
elektron ve protonları birbirine yapıştırarak nötron haline getirir.
Demir çekirdek 100 km çapında bir top halindedir. Ve yıldız, kritik bir
sıcaklıkta bir milyar katı bir ışık çıkararak patlar. Bu bir süpernova
patlamasıdır. Patlamayla birlikte etrafa korkunç bir şok dalgası ve
nötrino akışı başlar. Patlayan malzeme gaz bulutları halinde uzaya
dağıtılır.



Süpernova olayı ve Dünya




Bizler maddî vücudumuz itibariyle bir zamanlar bir yıldızın parçasıydık
esasen. Muhtemelen bu, Güneş'imizden çok daha büyük bir yıldızdı ve
kâinatın yaratılış anından hemen sonra, yani ilk birkaç yüz bin sene
içinde meydana gelmişti.



O sıralarda kâinat hemen tamamen hidrojenden ibaretti. Güneş sisteminin
ve bizim bir parçası olduğumuz Dünya da bu element üzerine kuruldu. Her
şeye hidrojen analık etmiş ve kâinatta maddî ne varsa her şey bu basit
hidrojen atomundan çıkarılmıştı. Sonra, milyarlarca yıl boyunca nükleer
fırında hidrojen işlenip helyum haline getirildi. Böylece bir ömür
geride kaldı. Depodaki yakıt tükenmeye başlayınca, ecel ufukta
görünmüştü. Önce kasılmalar başladı. Fırın söner gibi olunca dev
yıldızın kütlesi çöktü. Çöküşle artan basınç yeni nükleer reaksiyonları
başlattı. Böylece karbondan demire kadar bir dizi element vücuda geldi.



Nihayet "süpernova" adı verilen müthiş bir patlamayla yıldız son
nefesini verdi. Milyarlarca yıl süren bir ömür, birkaç saniye içinde
böylece sona erdi. Yıldızın çekirdeğindeki atom parçacıkları sadece
birkaç saniye içinde eriyip nötrona dönüşüvermiş, yüzeye yakın kısımlar
ise, saniyede on milyon kilometre hızla uzaya saçılmıştı. Milyarlarca
derece sıcaklığın üretildiği ve bir milyar güneşin parlaklığına
erişildiği müthiş bir andı. Aynı zamanda, demirden daha ağır elementler
de bu esnada yaratılmıştı.



Süpernova yıldız için ölüm anlamına gelir. Serbest bırakılan dev enerji
yıldızın dış katmanlarını öylesine ısıtır ki, kısa bir süre için yeni
nükleer füzyon tepkimelerinin, enerjiyi serbest bırakmaktan çok emen
tepkimelerin gerçekleşmesi mümkün olur. Bu fırında demirin yanı sıra;
altın, kurşun ve uranyum gibi başka ağır elementler de üretilir. Bu
elementler, daha önce sen¤¤¤lenmiş olan karbon ve oksijen gibi daha
hafif elementlerle birlikte uzaya savrulur ve burada sayısız
süpernovanın enkazına karışır. İzleyen çağlar boyunca bu ağır
elementlerle yeni yıldız ve gezegen kuşakları yaratılır.
Gezegenimiz için karbon, oksijen, altın, bakır, gümüş gibi elementlere
ve sonuçta hayatın yaratılmasına 'süpernova' denen harika ve muazzam
gök olayları perdedârlık etmiştir. Hayat kaynağı karbon ve oksijen,
parmaklarımıza taktığımız gümüş ve altın yüzükler, çatılarımızdaki
kurşun levhalar, nükleer reaktörlerimizin uranyum yakıt çubuklarının
nüvesi, bizim Güneş'imizin var olmasından çok önce yok olmuş
yıldızların ölüm sancılarıdır.



Görüldüğü gibi süpernova patlaması maddenin kâinatta bir noktadan başka
noktalara taşınmasında sebep rolü oynuyor. Patlama sonucunda dağılan
yıldız artıklarıyla, evrenin başka köşelerinde birikerek yeni yıldızlar
veya yıldız sistemleri yaratılıyor. Güneş, Güneş sistemi içindeki
gezegenler ve bu arada elbette Dün-ya'mız da, çok eski zamanlarda
gerçekleşmiş bir süpernova patlamasının sonucunda ortaya çıktı. İnsanın
meyve olarak yaratılacağı bu uçsuz bucaksız âlemde, maddenin geçirdiği
bu tahavvülat ve adım adım bir hedefe doğru gidiş, İlim, Kudret ve
İrade’nin, merhamet ve kereminin iç içeliğini açıkça gösteriyor.

not:alıntıdır...

Konu By_PaTRoN Tarafından Yenilenmiştir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ozgurfrm.forumotion.co.uk
jeliboncan
Deneme Mod
Deneme Mod
jeliboncan


Kadın
Mesaj Sayısı : 780
Yaş : 31
Nerden : c3hen3min damm dißinden
Aktiflik :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Güç :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Deneyim :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Uyarı Çubuğu :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Takım : Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Besikt10
Dikkat : <marquee><b>>>>Türkiye'nin Her Saniye Gelişen En Özgür Forumu<<<</b></marquee>
Kayıt tarihi : 30/07/08

Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Empty
MesajKonu: Geri: Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı..   Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Icon_minitimePerş. Tem. 31, 2008 8:34 am

oquyamadım :D
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Shenem
Administrator
Administrator
Shenem


Kadın
Mesaj Sayısı : 846
Yaş : 31
Aktiflik :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue50 / 10050 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Güç :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue50 / 10050 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Deneyim :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue50 / 10050 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Uyarı Çubuğu :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue50 / 10050 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Dikkat : <marquee><b>>>>Türkiye'nin Her Saniye Gelişen En Özgür Forumu<<<</b></marquee>
Kayıt tarihi : 21/07/08

Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Empty
MesajKonu: Geri: Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı..   Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Icon_minitimeÇarş. Ağus. 06, 2008 10:33 am

paylaşm için saol
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ozgurfrm.forumotion.co.uk/
toroslumit
Designer
Designer
toroslumit


Mesaj Sayısı : 543
Aktiflik :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Güç :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Deneyim :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Uyarı Çubuğu :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Dikkat : <marquee><b>>>>Türkiye'nin Her Saniye Gelişen En Özgür Forumu<<<</b></marquee>
Kayıt tarihi : 31/07/08

Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Empty
MesajKonu: Geri: Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı..   Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Icon_minitimeÇarş. Ağus. 06, 2008 10:40 am

tsklrer
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
YiğiT
Moderatör
Moderatör
YiğiT


Erkek
Mesaj Sayısı : 731
Yaş : 28
Nerden : Kocaeli
Aktiflik :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Güç :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Deneyim :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Uyarı Çubuğu :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Takım : Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. F_bahc10
Dikkat : <marquee><b>>>>Türkiye'nin Her Saniye Gelişen En Özgür Forumu<<<</b></marquee>
Kayıt tarihi : 21/07/08

Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Empty
MesajKonu: Geri: Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı..   Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Icon_minitimePerş. Ağus. 07, 2008 12:33 am

saol
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.paylasim-forumu.forumv.biz
Dj_Kral
Pro. Üye
Pro. Üye
Dj_Kral


Erkek
Mesaj Sayısı : 1022
Yaş : 28
Nerden : ßatman
Aktiflik :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Güç :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Deneyim :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Uyarı Çubuğu :
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Right_bar_bleue

Takım : Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Gs10
Ruh Halim : Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Karizm10
Dikkat : <marquee><b>>>>Türkiye'nin Her Saniye Gelişen En Özgür Forumu<<<</b></marquee>
Kayıt tarihi : 19/07/08

Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Empty
MesajKonu: Geri: Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı..   Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı.. Icon_minitimePerş. Ağus. 07, 2008 2:19 am

:D Te$ekkürLer... Yusuf abi ALıntı Yaparken ßiraz Daha Dikkat Et :D
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://Www.Ozgurfrm.Forumotion.Com
 
Yer ve Gök Bitişikken NasıL AyrıLdı..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Yeni Ücretli Forum Www.CooKiYiSi.Tk Bekleriz.! :: META FİZİK-KORKU :: Garip Olaylar-
Buraya geçin: